top of page
Alper Işıkal

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda Yapılan Değişiklikler

Güncelleme tarihi: 31 Mar 2022

Mevcut 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 3 (e) Maddesi uyarınca “Tüketici, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerdir”. 07.11.2013 tarihinde kabul edilen ve 07.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe girecek olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun sistematik olarak 4077 sayılı Yasanın temelinden gitse de dikkatle incelendiğinde tüketici hakları ve kapsamı bakımından birçok konuda değişiklik getirmekte olup dernekler ve vakıfların da tüketici kapsamında sayılacağı hüküm altına alınmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ile tam olarak hukuk sistematiğimize girmiş olan tip sözleşmelerdeki haksız şartlar düzenlemesi, 6502 sayılı Yasa kapsamına da alınarak zayıf durumda olan tüketicinin önceden hazırlanmış tip sözleşmelere karşı güçlü bir hukuki koruma kazanmış olduğu görülmektedir.


Tüketici ile müzakare edilmeyen tip sözleşme şartları hükümsüz olacaktır. 6502 sayılı Yasa herhangi bir sözleşme tipi sınırlaması getirmediği için eser, taşıma, inşaat, satım sözleşmesi gibi çeşitlendirilebilecek ve bir tarafını tüketicinin oluşturduğu her sözleşmeden doğan ihtilaf bu Yasa kapsamına dahil olacak ve bu ihtilaflarda kuşkusuz Tüketici Hakem Heyetleri ile Tüketici Mahkemeleri görevli olacaktır. Uygulamada tüketicilerin en çok mağduriyet ve dolayısı ile hak kaybı yaşadıkları konut finansmanı sözleşmeleri, mesafeli sözleşmeler, bireysel bankacılık işlemleri, ön ödemeli konut satışları, tüketici işlemlerinde şahsi teminat verilmesi gibi konularda kesin düzenlemeler yapıldığı görülmektedir. 6502 sayılı Yasa ile konut finansmanı sözleşmelerinde muacceliyet şartı 4077 sayılı Yasaya paralel olarak düzenlenmiş olmasına karşın Yeni Yasada muacceliyet şartı uyarınca tüketicinin kredinin tümünden sorumlu tutulabilmesi için arka arkaya iki taksit ödemesinde temerrüde düşürülmesi ve taksit tutarlarının açıkça belirtildiği bir ihtarnamede kendisine en az otuz günlük bir süre tanınması gerekecektir.


Tüketici temerrüde düşmesi halinde yalnızca ana para ile sorumlu olacaktır. 6502 sayılı Yasa ile erken ödeme durumunda ise erken ödeme ücretinin alınmayacağı hüküm altına alınmıştır. Yürürlükteki 4077 sayılı Kanunda açıkça hüküm altına alınmayan tüketici kredilerinde finansman kuruluşunun masraf, komisyon vb isimler adı altında tüketiciden talep edeceği meblağlar, 6502 sayılı Kanunun uygulanması hakkında çıkarılacak yönetmelik ile belirlenecek ve her ne şekilde olursa olsun yönetmelik sınırlarında kalmak şartı ile belgelendirilecektir. Tüm tüketici işlemlerinde olacağı gibi tüketici kredilerinde verilen şahsi teminatın mutlaka adi kefalet şeklinde belirlenmesi gerekecek, müteselsil olarak verilen kefaletler sözleşme müteselsil kefalet hükümleri dışında varlığını sürdürebiliyor ise adi kefalet olarak ayakta kalmaya devam edecektir. Bu durumda finansman kuruluşu önce temerrüde düşen tüketiciyi takip etmeden kefile başvuramayacaktır. Tüketici kredilerinde tüketicinin yazılı açık talebi olmadan finansman kuruluşunca tek taraflı olarak kredi ile ilgili sigorta yaptırılamayacaktır. Mesafeli sözleşmelerde mevcut kanunda 7 gün olarak belirlenen tüketicinin kayıtsız şartsız cayma hakkını kullanması 14 günlük sınıra tabi tutulmuştur. 4077 sayılı mevcut Yasada olmayan iki yeni kavram olarak “Ticari Reklam” ve “Haksız Ticari Uygulamalar” 6502 sayılı Yasa kapsamında ilk kez düzenlenmiştir. Buna göre reklam olduğu açıkça belirtilmeden yapılan her türlü reklam örtülü kabul edilecektir ve her türlü iletişim aracı vasıtasıyla örtlü reklam yapılması açıkça yasaklanmıştır. Her türlü aldatıcı, saldırgan ve yönetmelikte belirlenecek niteliklere aykırı olan ticari uygulamalar haksız olarak kabul edilmiş ve yasaklanmıştır.


Ayıplı mallara ilişkin 4077 sayılı Yasada bulunan açık ayıplardaki 30 günlük satıcıya ihbar süresi kaldırılmış olup 6502 sayılı Yasa ile her türlü nitelik ve nicelik eksikliği ayıp 2 olarak nitelendirilmiştir. Yeni Yasa uyarınca 6 ay içinde çıkan ayıpların teslim anında var olduğu kabul edilecek olup zamanaşımı süresi 2 yıl, taşınmazlarda ise beş yıldır. İdari para cezalarının tüketiciye tebliğinden itibaren mevcut kanunda 1 ay olarak düzenlenen ödeme süresi 30 gün olarak değiştirilmiştir. Yine mevcut 4077 sayılı Kanunda idari yaptırımları uygulayacak makamlar Reklam Kurulu ve Bakanlık olarak belirlenmiş iken, 6502 sayılı yasa ile bu görev münhasıran Reklam Kuruluna bırakılmıştır. 6502 sayılı Yasanın “Ön ödemeli konut satışı sözleşmesi” maddesi kapsamında bu sözleşmelerin tapu siciline şerh edilmesi, satış vaadi sözleşmelerinin ise noterde düzenleme şeklinde yapılması gerektiği, yapı ruhsatı alınmadan ön ödemeli konut satış sözleşmesi yapılamayacağı ve teslim süresinin 36 ayı geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Tüketici Sorunları Hakem Heyeti, Tüketici Hakem Heyeti olarak değiştirilmiş ve 4077 sayılı Yasanın 1191,52 TL olan parasal sınır sistemi değiştirilmiştir. Mevcut düzenleme uyarınca bu meblağın altındaki uyuşmazlıklar için Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuru yapılması zorunlu iken bu meblağın üzerinde kalan uyuşmazlıklarda Tüketici Mahkemeleri görevlidir. Heyetin kararlarına karşı 15 gün içinde Tüketici Mahkemesine yapılan itiraz sonuçları kesindir. 6502 sayılı Yasa uyuşmazlıkların çözümü konusunda 2000 TL altında kalan uyuşmazlıklarda İlçe Tüketici Hakem Heyeti, 3000 TL’ye kadar olan uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyeti, büyükşehir statüsünde bulunan illerde 2000 TL ile 3000 TL arası uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyeti ve 3000 TL üzerinde kalan uyuşmazlıklarda ise Tüketici Mahkemeleri görevli olacaktır. İl ve İlçe Tüketici Hakem Heyetleri kararlarının ilam niteliğinde olduğu, bu kararlara karşı heyetin bulunduğu yerdeki Tüketici Mahkemesine itiraz edilebileceği ve bu kararların temyize kapalı olduğu açıkça hüküm altına alınmıştır.

16 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page